7 Ekim 2023 tarihinde başlayan ve Filistin-İsrail bölgesinin neredeyse tamamına yayılan şiddetli silahlı çatışmalar neticesinde, birçok sivil yerleşim bölgesi yıkılmış, açıklanan resmi verilere göre binlerce sivil hayatını kaybetmiş ve yaralanmıştır. Şiddeti gittikçe artan bu çatışmalarda; tasdikli medya organlarından elde edilen yayın ve görüntü verilerine göre; ‘savaş suçları’ işlenmekte, masum insanların mülklerine el konulmakta, yasaklı silah ve bombalar kullanılarak ayrım gözetmeyen saldırılarda bulunulmakta, su ve elektriği kesilerek ve gıda ile sağlık hizmetlerine erişimleri engellenerek temel insan hakları hiçe sayılmaktadır. Bütün bu fiillerle İsrail, uluslararası hukuku ihlal etmektedir.
Bölgede yaşanan gerilim ne yazık ki uzun yıllardan bu yana devam etmektedir. Bölge barışının sağlanması adına; Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından imzalanan; 29 Kasım 1947 tarihli 181 sayılı karar ile; ”Filistin toprakları üzerinde birisi Arap diğeri Yahudi olmak üzere iki bağımsız devletin kurulması ve Kudüs’ün silahlardan arındırılmasına” hükmedilmişse de, aradan geçen yıllarda bu kararın gereği yerine getirilmeyerek Filistin’in egemenlik hakları defaatle ihlal edilmiş, 1967 Arap-İsrail Savaşı’nda Doğu Kudüs’ün yanı sıra Gazze Şeridi, Batı Şeria, Sina Yarımadası ve Golan Tepeleri’nin İsrail tarafından işgali ile bölgedeki gerilim zirveye tırmanmıştır. Bu işgal neticesinde Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 4 Temmuz 1967 tarihinde imzalamış olduğu 2253 sayılı karar ile ”İsrail’in Kudüs’ün statüsünü değiştirmeye yönelik faaliyetlerinden derin endişe duyduğunu’‘ belirtmiştir. Yine genel kurul tarafından imzalanan 19 Aralık 1983 tarihli 38/180 sayılı kararla da; İsrail Kudüs de dahil olmak üzere Batı Şeria, Gazze Şeridi ve Golan Tepeleri’ni işgalinden dolayı kınanmış, bu işgaller uluslararası hukuk ile ilgili BM kararlarına aykırı ve yasadışı olarak nitelendirilmiştir. Bu kararların hiçbirinin gereğinin yerine getirilmemesinden ötürü nihayetinde Filistin ve İsrail Devletleri arasında 1993 ve 1995 yıllarında ”Oslo Anlaşmaları” imzalanmış ancak bu anlaşmanın da gereği yerine getirilmeyerek, Filistin halkı gayriinsani koşullarda; Gazze Şeridi ve Batı Şeria bölgelerinde tam bir ablukaya alınarak adeta bir açık hava hapishanesinde yaşamaya mahkum edilmiştir.
Bugün yaşanan tüm bu şiddetli silahlı çatışmaların ve sivil can kayıplarının temelinde bu anlaşmaların gereğinin yerine getirilmemesi ile ”İki Devletli Çözüm” formülünün adil ve hakkaniyete uygun olarak gerçekleştirilmemesi yatmaktadır.
Bu çatışmalarda yaşamlarını yitirmiş; başta ailesi ile birlikte şehit olan Meslektaşımız Avukat Dr. Said Al-Dahşan olmak üzere tüm sivillere ve acılı ailelerine baş sağlığı, yaralılara ise acil şifalar diliyoruz.
Çatışma ortamının bir an önce sona ermesi ve bölge barışı ile istikrarın sağlanması adına tüm tarafları; İnsancıl Hukuk ve İnsan Hakları ilkelerine uygun olarak ”Barışçıl, Adil ve Hakkaniyet Temelinde Çözüm Odaklı” olmaya ve İsrail’i uluslararası hukuku tanımayan, işgalci tutumuna bir an evvel son vermeye çağırarak; sivillerin öldürülmesinin önüne geçilmesi adına tüm dünyada insan haklarını ve hukuku önemseyen hukukçuları, bu haksız saldırı ve süre gelen işgaleitiraz etmeye davet ediyoruz.
Hukukçular Derneği Yönetim Kurulu