Dış Ekonomik İlişkiler Kuruluna
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğine
Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonuna
Türkiye Ziraat Odaları Birliğine
Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri Birliğine
Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneğine
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneğine
Anadolu Aslanları İş Adamları Derneğine
Sayın Başkanlarım;
İşgalci İsrail, Birleşmiş Milletler Antlaşmasına, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesine, Çocuk Haklarına Dair Sözleşmesine, Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesine, Cenevre Sözleşmelerine ve Birleşmiş Milletler kararlarına rağmen, Filistin’de mülteci kampları dahil olmak üzere tüm yerleşim yerlerini, hastaneleri, ibadethaneleri hedef alarak yüksek teknolojik silahlarla, teolojik, faşist ve intikam güdüleriyle taammüden saldırarak soykırım suçu, insanlığa karşı suçlar, savaş suçları ve saldırganlık suçu işlemektedir.
İşgalci İsrail’in saldırıları sonucu Filistin’de sağlık ve alt yapı hizmetleri zarar görmekte, elektrik, akaryakıt ve su temin edilememekte, en temel insani ihtiyaçlar karşılanamamaktadır.
Ayrıca işgalci İsrail, Filistin topraklarını de facto (fiili) ilhak etmekte, işgal ettiği topraklara kendi işgalci vatandaşlarını yerleştirmekte, inşa ettiği duvarlar ve tel örgülerle Filistin halkını parçalara bölerek birbirleriyle fiziki iletişimini kesmekte, Mescid-i Aksa’da dahil olmak üzere ibadethanelere ulaşımı engellenmekte, hukuksuz ambargo ve abluka uygulamaktadır.
İşgalci İsrail’in bu eylemleri 07.10.2023 tarihinde başlamamıştır. İşgalci İsrail, Filistin topraklarını yaklaşık 100 yıldan bu yana adım adım işgal etmektedir. Tarihi süreç ve bu süreç içerisinde göreve gelen tüm illegal hükümetlerinin söylem ve eylemleri göstermektedir ki işgalci İsrail, sözde vadedilmiş topraklara ulaşabilmek için işgaline ve saldırılara devam edecektir. İşgalci İsrail’in hukuk dışı eylemlerinin tahrip ettikleri Tevrat’ın Tekvin kitabının 15. Bab’ındaki şu ifadelere dayandırmaktadır:
“O günde Rab, Abraham’la ahdedip dedi: Mısır ırmağından büyük ırmağa, Fırat ırmağına kadar bu diyarı, Kenileri ve Kenizzileri ve Kadmonileri ve Hittileri ve Perizzileri ve Refaları ve Amorileri ve Kenanlıları ve Girgaşileri ve Yebusileri senin zürriyetine (soyuna) verdim.”
Bahsi geçen Fırat ırmağının başlangıç noktaları Ağrı Diyadin’den kaynağını alan Murat Nehri ve Erzurum Dumludağ’dan kaynağını alan Karasu Nehri’dir. Bu nehirler Elazığ il sınırlarında birleşerek Fırat Nehri’ni oluşturmaktadır. Fırat Nehri sırası ile; Erzincan, Sivas, Tunceli, Elazığ, Malatya, Diyarbakır, Adıyaman, Gaziantep, Şanlıurfa il sınırını belirledikten sonra Suriye, daha sonra Irak topraklarına girmektedir. İsrail’e bugün dur denilmez ve seyirci kalınırsa yakın gelecekte vatan topraklarımız da tehlike ve tehdit altında olacaktır.
Başta Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, Avrupa Birliği, Arap Birliği ve İslam İşbirliği Teşkilatı olmak üzere uluslararası kurum ve devletler, işgalci İsrail’in hukuksuzluğuna sessiz ve seyirci kalmaktadır. Ukrayna’nın işgali üzerine Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e çok kısa bir süre içerisinde yakalama kararı çıkaran Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin (UCM), aynı tavrı işgalci İsrail’in yetkililerine gösterememesi uluslararası kurumların ikiyüzlülüğünü ve çifte standardını açıkça ortaya koymaktadır.
Milli tarihimizde de sömürgecilere ve işgalcilere karşı boykot örnekleri mevcuttur. Müslüman ve Hindu bütün Hindistan halkı Sevr Antlaşması’na karşı, Milli Mücadele’ye destek vermek için İngiliz mallarını boykot etmişlerdir.
Bir evlat, ebeveyn, vatandaş ve en önemlisi insan olarak hepimizin tarihi, vicdani ve ahlaki sorumlulukları bulunmaktadır. Ekonomik kaygılar dahil hiçbir kaygı yaşam hakkının önüne geçemez.
Tüm bu hukuksuzluğun engellenmesi, sivil kayıpların önlenmesi, acil olarak insani yardım koridorunun açılması, bağımsız bir Filistin’in tanınması, Mescid-i Aksa ve diğer ibadethanelerde ibadetlerin serbestçe yapılabilmesi, tüm Filistin’deki ambargo ve ablukaların kaldırılması, işgalci İsrail’in işgal ettiği toprakları terk etmesi ve işgalci İsrail üzerindeki baskının arttırılması için;
- 30.01.1953 tarih ve 8322 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 12.08.1949 tarihli Cenevre Sözleşmelerinin onanması hakkındaki 21.01.1953 tarih ve 6020 sayılı Kanun gereği işgalci İsrail ile tüm ticari faaliyetlerin durdurulması,
- Kurumlarınızın personellere maaş ödemesi için kullanılanlar dahil olmak üzere anlaşmalı bankalara ait banka ve kredi kartlarında yerli ve milli Troy logolu ödeme yöntemine geçilmesi,
- Filistinli mağdurların uluslararası düzeyde haklarının savunulması ve İsrail’in ve yetkililerinin yargılanması için kuruluşlarınız nezdinde hukuk komisyonları kurulması ve bu komisyonlar için fon oluşturulması,
- Filistin’in özgürlüğü ve haklarının savunulması için lobi ve fon oluşturulması,
Yerli ve milli ürünlerin üretiminin arttırılmasının teşvik edilmesi için yasal mevzuatın geliştirilmesi yönünde çözüm önerileri sunulması, - Kurumlarınız dahilinde faaliyet gösteren sosyal tesislerde yerli ve milli ürünlerinin satışının yapılması ve kullanılması hususlarında hassasiyet gösterilmesini ve inisiyatif alınmasını temenni ederiz.
Saygılarımızla.